Bir Klasik: Kayan Yazı

Bir elektronikçinin er ya da elinden geçen bir yazı yazma kalemidir dot matrixler. Bu dot matrixler de bir araya gelerek biz elektronikçilerin yazı yazacak tahtalarını oluşturur. Hani o ünlü borsa yazıları vardır ya, filmlerde falan görürsünüz, hızlıca kayarlar, önemli haberleri falan iletirler. İşte onları oluşturan en küçük yapı taşı dot matrix’ler, onların en küçük yapı birimi de ledlerdir. Burada daha da derine inmeye gerek yok sanırım.

Bu sene ufak bir proje aldım, daha önce PIC kitabımda çok ufak bir örnek yapmıştım dot matrixlerle kayan yazı kısmında, fakat böyle yarı profesyonel bir işle uğraşmamıştım hiç. Benim için güzel bir deneyim oldu.

Öncelikle elime geçen ilk kodlar bana oldukça karmaşık ve anlaşılması zor geldi. Her zaman kodları ileriye dönük yazdığım ve pek hazır kullanmayı sevmediğimden (hazır kullansam da anlamak isterim) oturup kodları kendim yazmaya başladım. Bu benim yaklaşık bir 3-4 saatimi aldı.

Ama programlamayı seviyorsanız genelde bu işler böyledir, ufak bir sorun çıkar ve çözünceye kadar bakmışsınız 3 gün geçivermiş. Tabi bu iş zorunluluk halinde yapılıyorsa, benim bu sene olasılık dersinde çektiğim işkencenin bir benzerini karşı taraf çekecektir eminim.

Öncelikle projeyi esnek yapmak, yapılabiliyorsa kütüphane yazmak birinci önceliğim. Ben bu proje için bir kütüphane yazmadım fakat en azından esnek olmasını sağladım. Bir değişkene, sütun değeri giriyorsunuz ve PIC’in hafızası yettiği müddetçe bunu simetrik şekilde istediğiniz gibi genişletip, kısaltabiliyorsunuz.

Ben bu projede 8 satır ve tam 96 sütunlu bir sistem kullandım. Sistemin nasıl büyütüleceğini de devreyi biraz inceleyip görebilirsiniz. Ayrıca düzenlediğim esneklik sayesinde, eski projede bulunan efektler arası sorununu da ortadan kaldırmış oldum. Bu kısmı tamamlandığında artık istediğim gibi 8×96 birimlik matriste istediğim yere istediğim harfi yazdırabiliyordum.

Daha sonra projeye ünlü RTC entegrelerinden DS1307 ve tarih girişi için bir seri port ekledim. Bu bölümde kütüphane yazıp, köşeye koymanın ne kadar yararlı bir hareket olduğunu gördüm. Yazın yaptığım çalışmalarda köşeye koyduğum ve kitabımda da bulabileceğiniz kütüphaneleri hemen bu projeye dahil ettim. Giriş çıkış portlarını düzenlemekten başka bir şey yapmadığımı da belirtmeden geçmek istemem. Onun için diyorum ki her ne olursa olsun yazacağınız programlarda kütüphane yazıp, esneklikle birlikte köşeye atmaya bakın. Neyin nerede lazım olacağı belli olmuyor çünkü.

Aşağıdaki örneği bu yazı için özellikle yaptım. En azından odasında saat göstermek isteyenler, baskı devresini çizip, devreyi oluşturup, yazılım ile uğraşmadan kullanabilirler.

Simülasyon çalıştırdığınızda yapılan tarama ve veri gönderim hızının fazlalığından CPU kullanımın %100’e çıktığını görebilirsiniz. Bu, simülasyon için sorun oluştursa da gerçekte böyle bir şey olmayacağı için devreyi güvenle kullanabilirsiniz.

Bu arada bir mühendislik öğrencisi bu devrenin hangi kısımlarını okulda, hangi kısımlarını kendi çabasıyla öğrendi diye merak edenler olacaktır. Kendim için yazmam gerekirse; C dilini okulda çok ayrıntılı görmesek de kendi çabamla program yazma yeteneğimi halen geliştirmeye çalışıyorum, PIC’i tamamen kendim öğrendim fakat PIC’in içinde bulunan seri port, kesme gibi yapıların bazılarının ön bilgisini okulda aldım, diğer entegre ve parçaları ise internetten ve yaptığım datasheet okumalarından öğrendim. Buradan da anlaşılacağı üzere bunun gibi devreler yapmak için hiç de mühendislik öğrencisi olmaya gerek yok.

Bu proje ile ilgili simülasyon dosyası ve PIC programı;

Herkese iyi çalışmalar.